Donmuş Omuz Nedir?
Kolunuzu baş üzerine kaldırma sırasında zorluk vey...
Temmuz
Köprücük kemiği; tıp literatüründe Klavikula olarak tanımlanmaktadır. Oldukça önemli sinir ve damarların yakınında bulunan köprücük kemiği, yere paralel bir yapıdadır.
Göğüs kemikleri ile omuz kemiklerini birbirine bağlamakla görevli olan Klavikula kemiği bu bağlama görevi nedeni ile köprücük kemiği olarak tanımlanmaktadır.
İnsandan insana değişmekle birlikte yaklaşık 15 santimetre olan köprücük kemiği; yatay bir şekilde yerleşmiş tek uzun kemik olma özelliği taşımaktadır.
Köprücük kemiği omuz ile göğüs (iman tahtası olarak bilinen bölge) arasında bulunan boyun bölgesinde yer almaktadır. İnsan vücudunun üst ekstremite kemiklerinden biri olan köprücük kemikleri özellikle omuz eklem hastalıklarından etkilenmekte, travmatik olaylar sonucunda deformasyona uğrayabilmektedir. Köprücük kemiği hastalıklarının başında; köprücük kemiğinin kırılması, çıkması ya da çeşitli nedenler ile şekil bozukluğuna uğraması gelmektedir. Köprücük kemiğinin minimal çıkıklarında genellikle salt şekil bozukluğu problemi açığa çıkmaktadır ve bu durumda genellikle cerrahi uygulamalardan kaçınılmaktadır. Ancak herhangi bir sinir ve damar basısının söz konusu olması durumuna ise mutlaka nitelikli bir şekilde tedavi uygulanmalıdır.
Köprücük kemiği ağrısı oldukça farklı durumlar sonucunda gelişebilmektedir. Köprücük kemiği iç ve dış başında eklem yaptığı alanlardaki kıkırdak dokunun aşınması, çevredeki kasların kemiğe baskı uygulaması, köprücük kemiğinde meydana gelen kırık ve çıkıklar ağrı şikayetlerine neden olabilmektedir. Bu durumda köprücük kemiği ağrısı şikayeti olan hastaların ayrıntılı sağlık öyküsünün değerlendirilmesi ile birlikte radyolojik görüntüleme sistemlerinden yararlanarak ağrının nedenleri belirlenebilmektedir.
Yaşanan kemik kırılmalarının tamamının %5’ini oluşturulan köprücük kemiği kırılması, özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde en sık görülen kırıklardandır. Omuz üzerine düşme, sportif aktivite sırasında kolun aniden çok uzatılması, çarpma ya da darbe alma sonucunda kırılan köprücük kemiği aynı zamanda trafik kazalarında da kırılabilmektedir. Köprücük kemiği kırılması belirtilerinin başında ağrı hissi gelmektedir. Genellikle kırılma sesi duyulmakta ve sonrasında şiddetli ağrı yaşanmaktadır.
Köprücük kemiği kırığında tedavinin amacı ağrı hissini ortadan kaldırmaktır. Bu süreçte ilgili kol hareket ettirilmemelidir.
Bebeklerde köprücük kemiği kırıklarında herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmamaktadır. 12 yaş altında damar sinir yaralanmasına neden olmayan tüm kırıklar basit bir kol askısı veya (8) bandajı denilen bir ortopedik aparat ile tedavi edilirler. 12 yasından sonra tüm erişkinlik dönemi boyunca ameliyat sadece 2 nedenle yapılır;
Kaynamama durumunda bile ağrı yoksa ve hasta şekil bozukluğuna kafasını takmıyor ise kesinlikle ameliyata gerek yoktur. Köprücük kemiği ne şekilde iyileşirse iyileşsin hiçbir fonksiyon kaybına neden olmaz.
Köprücük kemiği kırıklarında özellikle çevredeki sinirlere bası uygulanması durumunda çeşitli şikayetler görülmekte ve bu nedenle cerrahi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu çok nadiren olan bir durumdur. Ameliyatların çoğu hastaların kırık üzerindeki çıkıntıdan duyduğu rahatsızlık için yapılmaktadır. Köprücük kemiği ameliyatlarında kırılan kemiğin neden olduğu şekil bozuklukları giderilmektedir.
Bir de kırık sonrası kolunu daha kısa zamanda kullanması gereken kişilerde tercih edilebilir. (müzisyenler, bilgisayar kullanıcıları, bazı sporcular, şefler gibi) Normal koşullarda 4 haftada erişebilinecek fonksiyonel duruma ameliyatla 7-10 günde gelmek mümkündür. Ancak ekstrem spor yapanlarda ameliyatla konulacak metal yapıların aynı bölge kırıklarında damar-sinir yaralanması riskini arttırdığı unutulmamalıdır.
129
Omuzda iki eklem vardır. Ana omuz eklemi 2 kemikten oluşur. ...
Omuz anatomik olarak çok geniş hareket açıklığı, zayıf eklem teması, ...
SLAP superior labrum anterior to posterior un baş harfleridir. Biceps ...